Nurittin Günay
nrttngny@gmail.com
Atasözleri
19/12/2020 Atasözleri, atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da kamuca benimsenmiş kalıplaşmış biçimleri bulunan, ilk defa kim tarafından ve ne zaman ortaya atıldıkları bilinmeyen, toplumların asırlar boyunca karşılaştıkları olaylardan ilham alarak ortaya çıkardığı, benimsediği ve kendilerinden sonra gelecek kuşaklara devrettikleri öğütlerdir. Hemen her toplumda var olan atasözleri, halk kültürünün bir yansımasıdır. Uzun devreler boyunca ve fazlaca bir değişikliğe uğramadan çoğunlukla sözlü olarak sonraki kuşaklara aktarılırlar. Atasözleri beser topluluklarla başlamış, sosyal etkileşimler ve göçlerle geniş kitlelere yayılarak, bir milletin müşterek değer yargılarının en keskin ifadeleri olup, edebiyatta yerlerini almışlardır. Çobanoğlu’nun ifadesiyle, atasözleri tarihîn, geçmişin bir aynasıdır. Çünkü atasözleri tarihîn içinde, tarihle beraber doğmuş, onunla beraber gelişmiş ve onunla beraber zamanımıza ulaşmıştır ve geleceğe doğru yol almaktadır. Tüm dünyada ulusların atasözlerinin benzerlik göstermesi ve pek çoğunun müşterek kullanılması ise siyasî, sosyal, kültürel, dinî ve ekonomik açıdan yüzyıllar boyunca karşılıklı etkileşim içinde olmalarının; savaşlar, tabiat olayları ve yaşanmışlıklardan alınan derslerin ortak sonucu olarak açıklanabilir. Farklı uluslara ait atasözlerindeki benzerlik, bu etkileşimi gözler önüne serer. Bütün atasözlerinin ortak amacı ders vermektir. Aynı hatalara düşmemek, doğruları yapmak adına bizleri yönlendirmektir. Geçmişte yaşanmış kötü bir olaydan, o olayın tekrar yaşanmaması için söylenen özlü sözler günümüzde atasözleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Hayatı doğru yaşamak adına söylenen bu sözlerin hayatımıza katkıları da doğru yönde olacaktır. Atasözleri insani genelde doğruya ve iyiye yöneltmektedir. Edinilen tecrübelerin özlü sözlerle bize aktarılması bizlerin daha doğru hareket etmemize neden olur. Örneğin “Bir adamın karısı o adamın yarısıdır.” Atasözü, erkeğin kadınıyla daha güçlü olduğunu anlatırken, “Ak akçe kara gün içindir.” Atasözü ile de tutumlu olmanın önemi anlatılmaktadır. Atasözlerinin ortak amacı ders vermek olmakla beraber bazı atasözleri insanları boş vermişlik, umutsuzluk, nemelazımcılık hatta yanlış yollara sürükleyebilmekte ve psikolojik olarak olumsuzluğa itebilmekte, zaman zaman insanları olumsuz etkileyebilmektedir. “Atın ölümü arpadan olsun” atasözü boş ver ne olacaksa olsun, dert gelecekse bundan gelsin biçiminde bir anlama bürünmekte, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” atasözü de kim ne yaparsa yapsın, bana bulaşmasın biçiminde bir anlam içermektedir. “Tarlayı düz al, kadını kız al.” Şeklindeki atasözü ise tarlanın düz yerden alınması gerektiğini anlatırken kadını argüman olarak kullanmış ve aşağılamıştır. Hayatımızın her anında kullandığımız bazı atasözleri de bir biri ile çelişmekte, tezat anlamlar oluşturmaktadırlar. Örneğin gençlerin isteklerinin aile büyükleri tarafından “Çok küçüksünüz, olmaz, biraz daha büyümen lazım ya da daha vakti var. ” tarzından ifadelerle geri çevrilmesi ve yine gençlerin yaşlarına göre yaptıkları bir hatada “ Kocaman adam oldun, hala bunu yapamıyorsun, sen nasıl bir adamsın, istemeye gelince istemeyi biliyorsun.” tarzında sözlerle tenkit edildikleri, azarlandıkları ve bunun birey üzerinde olumsuz etkileri olduğunu görmekteyiz. Birçok atasözü birbirleriyle çelişmekte, birbirini çürütmektedir. Bunların arasında günümüzde en çok kullandığımız “Her koyun kendi bacağından asılır, kurunun yanında yaş da yanar” atasözünün neden çeliştiği anlaşılamamakta olup çoğu insanın kafasını karıştırdığı da bir gerçektir. Aslında atasözleri güzel Türkçemizin anlatım gücünü arttırmak için kullanılır. Hatta bu konuda vazgeçilmez bir unsurdur diyebiliriz. Çünkü onlarca cümle veya paragrafla anlatacağımız bir konuyu bazen atasözleri sayesinde bir cümleyle anlatmak çok daha basit olabilmektedir. Atasözlerinin özelliklerinden biri de ne zaman ve kim tarafından söylendiklerinin, sayılarının belli olmayışıdır. O kadar çok güzel atasözümüz vardır ki bunları teker teker saymak ve sayılarını bilmek mümkün değildir. Yaşanılan devrin ve olayların yaşanış biçimine göre atalarımız da duruma uygun sözler sarf etmişlerdir. Ancak, zamanla söylenen bu sözler değişik zaman ve mekanlarda benzer olaylarda söylenen sözlerle çelişmiştir. Genel olarak fakirliği, yoksulluğu önemsemediğimizi anlatmak için kullandığımız “ İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.” atasözü zaman zaman “İki çıplak bir hamama yakışır.” biçiminde olumsuzluk bildirmek, yapılması istenen eylemden vazgeçilmesi gerektiğini belirtmek için kullanılmıştır. “İki gönül bir olunca samanlık seyran olur. / İki çıplak bir hamama yakışır.”, “Fazla mal göz çıkarmaz. / Azıcık aşım ağrısız başım.” , “İyi insan lafının üstüne gelir. / İti an çomağı hazırla!”, “Eğri otur doğru konuş. / Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.”, “Erken kalkan yol alır. / Acele işe şeytan karışır.” ve “Söz gümüş ise, sükut altındır. / Sükut ikrardan gelir.” atasözleri birbirine tezat anlamlar içeren atasözlerinden sadece birkaç tanesidir. Atasözlerinin asıl amacı ders verip doğrulara yönlendirmek olmakla beraber zaman içerisinde aslında günün anlam ve önemine binaen söylenmiş, doğru yola sevk etmek için söylenmekle birlikte yanlış duygulara da sürükleyebilmektedirler. Asıl olan doğru yerde ve doğru zamanda doğru sözü bulabilmektir. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Babamın Jübilesi - 12/10/2021 |
Zamansız yağan bir yağmur gibi Apansız geldi sorunlar Ve yakıp yıkmaya Ve yürekleri dağlamaya başladı acılar Ve fırtına öncesi sessizlikti ağıtlar |
Gülden - 28/03/2021 |
Adını gül koydum çiçeklerin en güzeli gülden |
Yaprak Dökümü - 05/03/2021 |
Yaprak Dökümü |
Tarihin Tanıkları - 05/03/2021 |
Tarihin Tanıkları |
Yangın - 20/11/2020 |
Sadece ağaçlar mıydı, toprak hırsı ve rant uğruna cahilce, bilinçsizce çakılan çakmağın, atılan sigaranın, kırılmış camın çıkardığı, rüzgarla şiddetlenip harlanıp büyüyen; yeri çıplaklaştıran, göğü kirleten, ocakları söndüren, hayvanları öldüren.... |
İyi Saatte Olsunlar - 20/11/2020 |
İyi saatte olsunlar geliyor bazen bana. Epey de kalabalık geliyorlar. Genellikle çok uzun kalmıyorlar ama kaldıkları anı dolu dolu yaşıyoruz birlikte. |
Çocukluğumun Oyunları - 24/10/2020 |
Çocukluğum Mersin Antalya yolu üzerinde şirin bir kasaba olan Limonlu’da geçti. Evimiz yoldan dağlık kesime doğru eskiköy denilen yerdeydi. |
Kaderim - 03/10/2020 |
Bilmiyorum kaç çift vardır, yolları bizim gibi kesişen, hikâyeleri bizimkine benzeyen? |
Çaresizliğin Gözyaşları - 02/10/2020 |
Öykülü şiir |
Devamı |